ordanburdan,

bir pazar günü nasıl değerlendirilir

17:34:00 aylin 0 Comments

Hani o pazar günleri vardır ya, gerçi varmıdır bilmiyorum. Belki de size hiç olmamıştır ama ben çok sıkılırım pazar günleri. Tek başıma olmaki bütün gün verimli hiç bir şey yapmamak, arkadaşlarımı görmemek okula gitmemek hepsi çok sıkıcı geliyor. Bugün okul yokmuş diye haber geldiğinde üzülen tarz insanlardanım. Okul yoksa arkadaşlarımı da göremem, ben okula zaten 3-5 bilgi öğreneyim onun dışında da arkadaşlarımı göreyim diye gidiyordum.

Neyse bugünün bitmesine 49 dk kala bir genel değerlendirme yapacak olursam, çok boş bir gün olduğunu fark ettim ve size sıkıcı pazar günleriyle ilgili bir kaç tavsiye vereceğim.

1- Çoğu insan pazar gününü geç saate uyanarak tercih eder, ama bence erken kalkıp yürüyüş yapın!
Evet, hava ne olursa olsun erken kalkıp yürüyüş yapmak uykunuzu açacak, canlılık katacak hem de muhtemelen hareketsiz kalan vücudunuza büyük bir iyilik yapmış olacaksınız. Ayrıca erken kalkarsanız akşam da erken yatarsınız ve böylece pazartesi okula/işe gitmek için erken uyanmak çok da büyük bir sıkıntı olmaz değil mi? Bu sabahı tembellik yaparak geçireceğime kalkıp yürüyüş yapsaydım en azından yavaştan uykum gelirdişimdi.

2- Laik olduğunuz bir kahvaltıyla ödüllendirin kendinizi.
Modern yaşamın klişesi değilmidir vaktşn hiç bir şeye yetmemesi. Düzgün kahvaltı yapamamak, geçiştirmek. Kahvaltının ne kadar önemli bir öğün olduğuna dair nutuk çekmek gibi bir niyetim yok zaten yeterince duyuyoruz. Sağlık için öneminden çok, piskolojik olarak da kendimize değer verdiğimizi göstermek için en güzelinden rahat rahat kahvaltı yapmak bence iyi gelecektir. Dışarda yapmayacaksanız bile bence evde üşenmeyin ve sofranızı donatın, hatta varsa sizin gibi erken uyanan arkadaşlarınız, onları da çağırın. Bu sabah tost yapıp geçiştirdim. Keşke onun yerine harika bir kahvaltı tercih etseydim.

3- Kitap okuyun, gazete okuyun, dergi okuyun ya da blogumu okuyun :)
Kahvaltıdan sonra kahvenizi yapın ve alın bir şeyler okuyun sakince, uzun zaman önce başladığınız bir kitapvardır ona devam edin, belki de öylesine bir dergi karıştırabilirsiniz, veya sanal ortamlarda dolaşıp güzel yazılar okuyabilirsiniz. Bedeniniz dinlenirken bırakın beyniniz çalışmaya devam etsin, onun çalışmaya ihtiyacı var zaten. Açmayın o gereksiz bilgilerle dolu magazin programlarını. Neyse ki bu tavsiyeme kendim de uydum bugün. ( Çok şükür !)

4- Haftanızı planlayın
Çok planlı, her yere ajandayla yetişen bir insan değilim tabiki, ama oturup önümdeki haftayı planlamak, ne zaman hangi işimi halledeceğimi düşünmek, hangi projeyi hangi günüme ayıracağımı ya da ne zaman hangi ödevi yapacağımı düşünmek önümdeki hedeflere ulaşmamı daha da kolaylaştırıyormuş gibi geliyor bana, ya da en azından bilinç altımı yapacağınız işlere hazırlarsınız. Çok disiplinli bir plan haızlrayın demiyorum tabii ki ama az buçuk ne zaman neyi yapacağınız belli olsun bu doğrultuda hareket edin. ( Bu sizi bir kahve içmeye davet eden arkadaşlarınızı sırf planınıza uymuyor diye red edeceğiniz anlamına gelmez , biraz da spontane olun)


5-Değişik yemek tarifi deneyin
Bazı günler, özellikle boş günlerde çok değişik şeyler yemek istiyor insanın canı. Sonra gereksiz abur cuburlara sağlıksız yiyeceklere sarıyoruz. Bunun yerine internetten hem sağlıklı, hem pratik hem de tadı güzel olan çok tarifler var, belki bunlardan birini deneyebilirsiniz. Hem kaliteli vakit geçiririsiniz, kendinizi geliştirirsiniz, tabi sonunda aç kalmanız da muhtemel :) Ama belki de içinizdeki cevheri keşfedersiniz . Gerçi ben ne zaman değişik tarife girişsem, sonunda dışardan yiyecek sipariş etmekle biter girşimim. Ama eninde sonunda ben de başaracağım:)


6-Yenibir şey öğrenin
Varsa sizin de yakınınızda farklı yetenekleri olan kişiler, hemen benim gibi üzerine atlayın. Benim sevgili arkadaşım Ayşe, 8 yaşından beri örgü örer. Ve ben de 22 yaşımda örgü örmeyi öğrenmeye kalkıştım. Hadi bakalım, söke öre söke öre öğreniyoruz. Sizin illa örgü öğrenmeniz şart değil tabii ki, ama öğrenin işte değişik şeyler deneyin. Kendinize güzel bir hobby bulursunuz. Belki de yukarda bahsettiğim yemek işine çoktan merak saldınız. Eh artık bir gün beni de yemeğe davet edersiniz.


7- Kendinize vakit ayırın
Erkek de kadın da kendini şımartmayı hak eder. Ben kendime vakit ayırmak dendi mi aklıma gelen ilk şey güzel saç ve yüz maskeleri yapmak, banyoda biraz vakit geçirmek sonrasında güzel tonikler parfümler sürmek gibi şeyler düşünüyorum nedense. Herkesin çok kolay uygulayabileceği hazır maskeler, ya da herkesin evinde olan malzemelerle yapılabilecek doğal maskeler var. Yapın sürünün cildinize kendinize bir iyilik yapın. Hem güzel vakit geçirirsiniz, hem de kendinizi şımartmış olursunuz. Eğer varsa erkek okuyucularım, siz de deneyin gerçekten erkekler de bakımlı olabilir :)

8- Sevdiklerinizi arayın vakit ayırın
Kendimize vakit ayırdık mı, tamam peki ya sevdiklerimize. Hep aklınıza gelen o eski arkadaşlarınız vardır bi ara arayayım dediğiniz ama 2 aydır hala aramadığınız, hal hatır sorma vakti geldi artık. Ya da sevdiğiniz uzak akrabalarınız, yaşlı teyzeleriniz tanıdıklarınız. Bir aramanızdan o kadar memnun kalırlar ki emin olun. İnsanların sevindiğini fark edince siz de değişik bir tatmin duygusu yaşayacaksınız .

9- Güzel bir film izleyin
Günümüzü çok yoğun olmadan ama keyiflli bir şekilde geçirdik mi, evet. Eh o zaman son keyifli kısma geldik. Odanıza mum yakın, kucağınıza battaniyenizi alın, mısırınızı da patlatın ve açın güzel bir film. Tadını çıkarın keyifli keyifli, zaten pazartesiye saatler kalmış. Şu anın tadını çıkarmamak olmaz.

Keyifli bir pazar geçirdiniz, yeni hafta için enerjinizi topladınız ve erken kalkmanın, karanlıkta film izlemenin güzel bir yan etkisi olan uykunuzun erken gelmesi de size rahat bir uyku sağlayacaktır. Bence uykunuz geldiyse sakın kaçırmayın ve hemen uyuyun.


Benim için güzel bir pazar günü denince bu liste aklıma geliyor, tabi eklenecek bir çok madde var mesela arkadaşlarla görüşmek , dışarda vakit geçirmek ama nedense evde olma havamdaydım bugün. Peki sizin aklınıza ne geliyor güzel bir pazar günü denince? Merak ediyorum açıkcası. Fikirlerinizi yorumlara bırakabilirsiniz .

Sevgilerle
Aylin

Not: Bu postu 2015 yılının son aylarında kış mevsiminde yazmıştım. Ama nedendir bilinmez paylaşmamışım taslaklarda kalmış öyle. 22 yaşındaki Aylinin hatrına paylaşıyorum şimdi bunu :) 

You Might Also Like

0 yorum: