diy

Kolye fikirleri

07:30:00 aylin 0 Comments

Size sadece yaptığım iki kolyeyi göstermek istiyorum, özellikle birincisini çok sevdim. Siz de yaptıysanız güzel şeyler yollayın paylaşalım birbirimizle :)


           

0 yorum:

diy

Kendi Kolyeni Tasarla

07:06:00 aylin 0 Comments




Bir gün kendime yine takı toka almak için bir dükkana takıcıya girmiştim. Sonra baktım takılara, sonra dedim ki ya çok abartılı ya çok sade benim hoşuma giden hiç bir şey yok, varsa da bu kolyeye 10 lira verilmez. Birden aklıma geldi, neden kendi kolyemi kendim yapmıyorum ki?

İhtiyacımız olanlar:
- Kolyemizin temelini oluşturan ip, misina diyorlar ya da eskiden bileğimize taktığımız tek renk ipler var ben onları kullandım mesela.
-Tabii ki boncuk , kolye ucu ıvır zıvır 
- kolyemiz bittiğinde onun ucuna takılan bitlerden lazım

- Bir de ziincileri halkaları ya da kolye uçlarını takmak için karga burunu denen alet.


Gerisi çok kolay kolyeni tasarla, sonra gerçeye dönüştür.

Voila, el emeği göz nur'u mis gibi kolyeniz oldu.


Bu arada boncuklar genelde 10 gr 1 lira olarak satılıyor, bazı kolye uçları ise taneyle satılıyor ama İzmir, İstanbul gibi yerlerde daha uyguna bulabileceğinize inanıyorum. Ayrıca Karga burnunu piyasasında 3 tl ile 10 tl arasında gördüm .


Sevgilerle, Aylin

0 yorum:

ordanburdan,

Yanlış kişiyle beraber olduğunuzun 8 işareti

13:39:00 aylin 0 Comments





  • Güldüğünden Fazla ağlıyorsan.
Şunu kabul etmeliyiz ki, hayatımıza birini alıyorsak , bunu daha kaliteli daha güzel bir hayat için yapıyoruz. Güzel anlarımızı paylaşmak, keyifli sohbetler etmek için , hatta birbirimize sığınak olmak için ve gerçekten iyi günde kötü günde birlikte olmak için alıyoruz. Hayat bu belli olmazk tabi ki kötü günler olacak ve bazen ağlayacağız. Ama bizi sürekli ağlatan şey , kendi isteğimizle hayatımıza aldığımız kişi ise bence bu işi bi düşünmeliyiz..



  • Ailen ve arkadaşların ilişkinizi pek desteklemiyorsa
Olayların içindeyken bazı şeylerin farkına varamayız genellikle, bu durumlarda insanın dürüst arkadaşlarının, anlayışlı bir ailesinin olması çok faydalı. Çünkü çoğunlukla bizim göremediğimizi onlar görebilir, ve eğer ilişkimiz dışarıdan pek sağlıklı gözükmüyorsa bunu söylerler, kulak asmakta fayda var gençler.



  • Gelecek Hayal edemiyorsan
Yani illa ki sevdiğimizle oturup gelecek hayal ederiz, pembe panjurlu bahçeli evimizde çocuklarımızla oynadığımızı falan... Ama güzelim bi gerçeçkci ol? Gerçek bir gelecek hayal et? İş güç durumları, aldatır mı arkadaş çevresine takılır mı? Zor zamanlarda gerçekten yanında olur mu? Ailesi nasıl, senin ailenle geçinir mi? Bırakın pembe hayalleri ve huzurlu bir gelecek için gerçekci olun gerçek hayaller kurun. Olmuyor mu? O zaman tekrar bir düşün bakalım.



  • Seni sevdiğini hissettirmiyorsa
Bu çok önemli, kendinizi kandırmayın , bir kişi gerçekten seviyorsa bunu hissettirir. Bazen bir bakış, tatlı bir davranış bile sevgisini gösterir. O beni seviyor ama çok gösteremiyor diye kendinizi kandırmayın. Adamım seviyorsan git hissettir, bir insanın en büyük ihtiyaçlarından biri sevildiğini hissetmesidir. Hissettirmeyecekse gitsin, hayatın sonuna kadar sevgisiz kalmanın anlamı mı var? Gideriz sevdiğini hissettirecek birini buluruz ne olmuş yani.



  • O kişiyle kalmak için sürekli kendine bahane üretiyorsan
Hadi gerçekleri konuşalım. “ Zamanla düzelecektir, erkektir elinin kiridir, şimdi gençlik çağları evlenince değişir, bu aralar piskolojisi bozuk ondan böyle davranıyor, aslında beni seviyor ama göstermiyor... “ ve daha neler neler. Kardeşim, hadi yeme beni. Bahane üretme  iyi gitmeyen bir ilişkiyi sürdürmek için bahane üretiyorsan ortada büyük bir sorun yok mu sence de?



  • Sanki dünya kendi etrafında dönüyormuş gibi davranıyorsa
Çok eğlenceli birisi olabilir, çok yakışıklı, güzel olabilir ama bunlar neye yarar ki karşındaki kişi bir ego manyaksa? Sadece onun sevdiği filmleri izlemeye  gidiyorsanız, sürekli onun sevdiği yerlerde yemeğe gidiyorsanız, planlarınızı ortak zamanlarınıza göre ayarlamaya çalışmak yerine sürekli kendi programını onun programına uydurmaya çalışıyorsan...Yani birlikteykem her ne kadar çok mutlu olsanız da uzun vadede bu çok yıpratıcı olabilir. Sonuçta fedakarlıklar her zaman tek bir taraftan gelmemeli, iki taraf aynı oranda fedakarlık yaptığı sürece denge korunur, yoksa terazinin bir kısmı ağır basar fazla yük taşır. Bence böyle bir durumu fark ettiysen çok geç olmadan sevdiceğinle git konuş abi.



  • Sanki maske takmak zorundaymışsın gibi hissediyorsan,
Süekli davranışlarını değiştirmeye çalışıyorsa ( yapıcı eleştiriyi kast etmiyorum) , beğendiğin şeyleri saçma buluyorsa ve bu yüzden sen de sürekli olmadığın biri gibi davranıyorsan - yani kendin olamıyorsan-  bu ilişki uzun vadede mutluluk getirmeyecektir. Eninde sonunda “yeter” diyeceğin an olur, daha da kötüsü o an hiç olmaz ve hayatının sonuna kadar kendi bedeninde olmadığın biri gibi davranmak için tutsak kalırsın. Benden söylemesi.



  • Seni dinlemiyorsa
Sürekli onun anlatıcakları varsa, sürekli onun derdi varsa sürekli onun hayatı önemliyse, ama tam sen bir şeyden dert yanarken, hatta başına gelen güzel bir şey anlatmak isterken bir anda bunları dinlemeye vakti yoksa. İlişki demek paylaşmak demek, paylaşmayacaksanız ne anlamı var ki?




Aslına bu listeye daha o kadar çok şey eklenebilir ki, ve fark ettiyseniz çoğu da karşıdaki kişinin kendini fazla önemsemesinden kaynaklanıyor, güzel bir ilişki yürütmenin altın kuralı karşılıklı anlayış, sevgi, fedakarlık... Sanırım bu listeye eklenebilinecek o kadar çok şey var ki. Sizin aklınıza gelen neler var? Ekleyin yorumlara, herkes faydalansın. Belki sayemizde ilişkisi kötüye gidenler artık ilişkilerini gözden geçirmelerini fark ederler.

Ha bu arada sırf ben böyle yazdım diye gidip kalkıp ayrılmayın hemen, alın karşınıza konuşun açık açık. Şöyle böyle olmaz artık birbiriimize değer verdiğimizi hissettirelim, işte sen beni dinlemiyon beni dinle buna ihtiyacım var diyin, ya da ben böyleyim beni böyle sev diyin. Ha baktınız olmuyor. Karar sizin. Ama mesuliyet de alamam şimdi ne yaparsanız yapın, uyarması benden :D

Keninize değer verin!

0 yorum:

ordanburdan,

Konserlerde karşılaşmamız olası tipler

13:26:00 aylin 0 Comments




Dün arkadaşlarımla “mor ve ötesi” konserine gittik. Konser alanı yurduma 3 dk yürüyüş mesafesinde olunca 9 da bile çıksan yer buluyorsun. Aslında sıkıntı yer bulmakta da değil de... Sıkıntı benim 1.60 boyunda ortalama bir Türk kızı olmamda. Ve konserdeki geri kalanların da 1.60 boyundaki Türk kızının konseri rahatca izleyememesine neden olan 6 insan tipi olması

1- En başta sözüm sana,kıvırcık ve  kabarık saçlı kız. Zaten saçın kabarık, belli daha da kabartmışsın. Tamam kabartmışsın da, o kadar kabartmışsın ki önümü göremiyorum. Boyun da zaten uzun. Saçın da konser boyunca ağzıma girdi. Neden? Neden Saçını o kadar kabartırsın?

2- Sonra sözüm kime biliyor musunuz? Kabarık saçlı kızın yanındaki saçını kocaman topuz yapan kıza. Canım, cicim, şekerim? Tamam çok güzel olmuş çok yakışmış da. Yani zaten boyun 1.70 bir de topuz yapmışsın 10 cm. Sadece ben değil, hiç kimse bir şey göremedi, duydum ki arkandaki fotoğraf çekmeye çalışanlar topuzunu Mor ve Ötesinin solisti sanıp onu çekmiş.

3- Peki ya profesyonel fotoğraf makinesiye önüme geçip saatlerce grubun fotoğrafını çekip duran bay kendini çok havalı sanan fotoğraf makineli çocuk? Ne yapacaksın ya o kadar fotoğrafı? Ne yapacaksın, hadi arada çek, farklı şarkılarda çek, ama sürekli neden çekiyorsun?  Gerçi önümdeki kıvırcık saçlı ve topuzlu kızdan göremeyince konseri makinenden takip ettiğim de doğrudur ya neyse.

4- Uyarma sırası da sigara içenlerde. Biliyorum canınız iistiyor keyifli geliyor seviyorsunuz ama neredeyse saçımı başımı ceketimi çantamı yakıyordunuz. Benim elimi kaldırıp mesaj atmaya alanım yoktu sen orda sigara yakıp içmeye çalışıyorsun. Sadece içmekle kalsa, dumanını üstüme üstüme üfllüyorsun. Sevgili sigara içenler, lütfen dikkatli olalım 2 saat içmeyin ya da insanlardan uzakkaşıp için, olmadı nikotin bandı kullanın kardeşim. Ama konserde başkalarını rahatsız ediyor olabilirsiniz.

5- Peki ya bir insan boyutunda çantasıyla takılan kız. Kızım ne o çanta? Konsere öyle çantayla mı gelinir. Ufak bir çanta tak geç cüzdan telefon, hadi fotoğraf makinen varsa onu da al ama içinde insan cesedinin olabileceği büyüklükteki çantayı takma. Takıyorsan eğer aralardan geçerken o büyük çantanın olduğunu hatırla ve insanlara takılıp onları sürükleyebileceğini unutma. O çantayla dans da etme, orama burama çarpıyor sonra zaten sığamıyoruz bir de getirmişsin çantayı...

6- Son Sözüm de sana, sevgili uzun boylu olduğu halde topuklu ayakkabı giyen kız. Maşallah çok güzelsin hoşsun uzunsun... Ama dediğim gibi bu ülkelede kızların boy ortalaması 1.60 sa erkeklerinki de 1.70 1.75 falan yani. Hem boyuna uygun sevgili bulmakta zorlanırsın, hem de konserde bizim görebilmemize engel olursun. Bu önemli Sır’ı asla unutma sevgili uzun boylu olduğu halde topuklu ayakkabı giyen kız. 


Sizin de varmı eklemek istediğiniz varsa yorumlara yazabilirsiniz :) Unutmayın ki bunlar sadece mizah amaçlı yazılar kimse alınmasın :)

0 yorum:

diy

Keçeden Anahtarlık Yapımı

13:00:00 aylin 0 Comments


Aslında ödevim için küçük bir keçe pengueni tasarlamıştım. Sonra o kadar hoşuma gitti ki arkadaşlarıma birer penguen anahtarlığa yapmaya karar verdim. Renk renk yapabileceğiniz, kendi hayal gücünüzle istediğiniz her şeyi yapabileceğiniz minik anahtarlıkların yapımı çok kolay!




İhtiyacımız olanlar:
1- İstediğiniz renklerde keçe
2- İğne iplik
3- Göz dikmek için düğmecikler
4- Anahtarlık ucu ( incik boncukcularda bulursunuz)


Yapmanız gerekenler:
Önce ne yapmak istediğinize karar verin ve şablon çizin, ben yuvarlak penguen yapacağımı düşündüğüm için elimde bulunan en uygun yuvarlak form olan maybelline pudrasını kullandım ve kendime kalıp çıkardım.
Gerisi kolay, keçeye kalıbı çiz, kez, dik, dikerken üstüne de anahtarlığın takılacak yerini keçelerin arasına dikmeyi unutma ( Ben iki tane yuvarlak kestim yastık gibi yani içini de pamukla doldurdum) . İsterseniz pengueninizin üstüne küçük bir delik açıp anahtarlık ucunun halkasını geçirebilirsiniz ama bana çok zahmetli geldi o yüzden dikiverdim gayet de sağlam oldu.

Umarım bu küçük fikrimi beğenmişsinizdir.

Siz neler diktiniz bakalım?





0 yorum: