günlük,

Güzel Günlere, Gerçek Mutlulıklara

11:17:00 aylin 0 Comments




Uzun zamandır para biriktiriyorum. Gelecekte yaşayabileceğim küçük mutluluklar için. Öyle çılgınlar gibi kendimden kısarak değil de, sadece bazı şeylerin farkına vararak elime geçen ufak tefek bozuk paraları bir kenara atarak biriktirdiğim minik bir kumbaram var. Kumbara dediğim eski bir turşu kavanozu olsa da her içine para attığımda daha bir mutlu oldum daha bir heyecanlandım.

Okula giderken dahi çayımı termos bardağıma koydum da gittim ufak tefek artan bozuk paralarımı biriktirebilmek için. Ve bunu yaptığım süreçte bir çok şeyin farkına vardım aslında.Mesela nasıl da müsrif olabildiğimizi anladım. Nasıl da beynimize sürekli bir şey satın almamız gerektiğine dair mesajların empoze edildiği, biz bir şeyleri satın aldıkça kendimizi mutlu sandığımız ama daha sonrasında daha da büyük bir açlığa düştüğümüzü fark ettim.

 Özellikle biz kadınlar. Kozmetiğe onca para döküyor olmamıza, dünyada maddi durumu olmayan, okuyamayan, ilaç alamayan, ekmek alamayan onca insan yaşıyorken, biz kadınların elimizde bir kaç rimel olsa da gözü kapalı başka bir rimeli, onuncu ruju, üçüncü fondöteni alıyor oluşumuza kızdım.

Ve daha da kötüsü bunu sadece kendi parasını kazanan, ekonomik özgürlüğü olan kadınlar değil, benim gibi ailesinden para alan üniversite öğrencileri, bursla geçinen öğrencilerin,  annesi babası askeri ücretle fabrikada çalışan orta okul, lise öğrencilerinin de yapıyor oluşuna kızdım. Yani en başta tabi ki kendime de kızdım.

Genç kızların, liselilerin, hatta neredeyse ilk okula giden kızların, yani bizden sonraki nesilin de bizden daha kötü bir tüketim bağımlılığına, kozmetik bağımlılığına düşeceğinden korkuyorum. Bizim gençliğimizde sadece televizyon vardı etkilenebileceğimiz. Şimdi instagram ve "instablogger"lar çok fazla etkiliyor çocukları ve bu yüzden instablogger!lığı da bıraktım. Evet instagramda kozmetik paylaşımı yapan arkadaşların da niyeti kötü değil onlar da sadece fikirlerini paylaşmak bizleri bilgilendirmek istiyor ama farkında olmadan insanları sürekli bir şeyi satın almaya teşvik ediyor, kozmetik sektörü üzerinden para kazanan insanların ekmeğine yağ sürüyor.

Uzun zamandır bloguma yazı yazmıyor oluşumun nedeni de kimseyi makyaj ürünü almaya,denemeye, para harcamaya teçvik etmek istemiyor oluşum oldu açıkcası. Kafamdaki düşünceler yeni yeni şekillenmeye başladı ve bu konu üzerinde düşünmeye,yazmaya çizmeye devam edeceğim. Ben de çok seviyorum makyaj yapmayı yeni ürünler denemeyi ama bundan sonra popüler kültürün, medyanın bize empoze ettiği sürekli bir şeyler satın alma gerekliliği,  ihtiyacım olmayan ürünlere ihtiyacımın olduğunu düşünceleri, beni mutlu edeceği çok harika hissettireceği vaadlerine kanmayacağım.

İnsanlar bence onları asıl mutlu eden şeyleri unutup, popüler kültürün bize dayattığı anlık mutluluklara inanmaya başladı.

Benim için turşu kavanozu kumbaram artık "gerçek" mutluluklar için bir sembol oldu. popüler kültürün, başkaların, medyanın bana dayattığı mutluluk değil, sadece kendi mutluluğum, kendi "güzel günlerim" için biriktirmeye devam...

Siz ne düşünüyorsunuz? Yanılıyor muyum? Abartıyor muyum yoksa bana katılıyor musunuz?

0 yorum: