Neutrogena,

Çantada bulunmasa olmaz - Neutrogena Greyfurtlu Nemlendirici

07:36:00 aylin 2 Comments



Yves Rocher, Bioderma gibi ürünlerinin yağlı ciltleri için olan nemlendiricilerini kullandıktan sonra dedim ki "yeter, öğrenciyiz biz ya ne bu pahalılık!" ve gittim ürünlerim bitince koştum kozmetik mağazalarına. İnternetten her ne kadar her ürün hakkında bilgi bulabilsem de, deneme yanılma yöntemini kullanarak kendi ürünlerimi kendim bulmak istiyorum ve işte karşınızda: Neutrogena Visibly Clear Pink grapefruit yağsız nemlendirici.  

Neutrogena Visibly Clear Pink grapefruit yağsız nemlendiriciyi neredeyse üç aydır kullanıyorum ve gerçekten vaat ettiği gibi yağlı karma cildime iyi geldiği. Sürüldüğü an zaten ferah ferah bir his bırakıyor , gözenekleri tıkamıyor gerçekten cildimde ferahlık patlaması yaşıyorum kullandığımda. üstüne makyaj yaparken herhangi bir sıkıntıyla kaşılaşmadım, kusma soyulma yapmadı ( bazı nemlendiriciler tuhaf oluyor ya makyajın altında, yoksa tek bana mı denkgeldi?) 

Aslında greyfurt'u çok sağlıklı olmasına rağmen tadını kokusunu hiç sevmiyorum ama bu kremin kokusu beni rahatsız etmedi, krem zaten 50 ml ve normal fiyatı 16 tl, indirimde 10 tl'ye bulduğunuzda bence hemen kapın. Fiyat performans kıyaslaması yapınca Yves Rocher ya da Biodermadan alacağıma bu nemlendiriciyi almayı tercih ederim açıkcası.

Ayrıca kremin görünümü çok sevimli, biraz resimde ördüğünüz gibi ucuna doğru inceliyor ve bu krem dozajını ayarlamama yardımcı oluyor bir anda löp diye çıkıvermiyor ayrıca kapağının tamamen açık olmasındansa bu şekilde olması hem hijenik hem de kapaklı ürünlere göre çantada taşınması daha kolay.

Tek şikayetim, şu soğuk kış günlerinde yanak bölgemi yeterince nemlendirememesi ( oralarım çok kuruyor nedense ama kıştan kaynaklanıyor sonbaharda bu tür sorunlarım olmamıştı).


Kısacası özetlemek gerekirse Neutrogena Visibly Clear Pink grapefruit yağsız nemlendiriciden çok memnun kaldım. Sizin var mı bildiğiniz başka güzel nemlendirici? Yorumlarınız beni sevindirir :)


2 yorum:

kesfet,

Luzyo - Kendi Kolyeni Kendin Yarat

11:26:00 aylin 0 Comments






Ablam o kadar ince bir kız ki, benim sıradığı şeylere ne kadar bayıldığımı biliyor ve bana bu harika kolyeyi hediye ediyor! Doğum Günüm için kimin bana ne aldığını tek tek söyleyip görgüsüzlük yapmak istemiyorum, ama hem yaratıcı hem de anlamlı, bir o kadar da şık bir hediye arayışında olanlara , yani sevgilisine , kız arakdaşına hediye arayışında olanlara fikir olması açısından bu güzel hediyemi sizinle paylaşarak sizin de fikir sahibi olmanızı istiyorum.




Luzdemia kolyelerinin özelliği, kendi kolyenizi kendinizin tasarlyor olabilmeniz. farklı farklı kolye uçları , ve kolyelerinizin içine koyabileceğiniz minik semboller var. Nasıl bir tarz yakalamak isterseniz o şekilde tasarlıyorsunuz, ya da nasıl bir mesaj vermek isterseniz o manadaki minik sembolleri seçiyorsunuz.


Ablam benim için bu minik sembolleri seçmiş, kalbi tam çekememişim ama olsun , diğer semboller yeterince anlaşılır zaten, en sevdiğim hangisi diye sorarsanız seçemem çünkü hepsi gerçekten ayrı anlamlı ve beni tam manasıyla çok iyi tanıyan ablam gerçekten beni tanımlayabilecek en uygun sembolleri seçmiş.










sembollerimizi kolyemizin içine koyuyoruz, kapağını kapatıyoruz ve gerçekten çok anlamlı harika bir kolyemiz oluyor. Ve en güzeli de bu kolyelerin , kişinin yaratıcılığına kalmış olması :)




Nasıl buldunuz ablamın bana aldığı Luzyo kolyesini? Gerçekten de Sevgiliye alınacak bir hediye, ya da kız arkadaşla , kız kardeşe alınacak harika bir hediye fikri!






0 yorum:

güncel

Wooderfull life mini müzik kutu

13:33:00 aylin 2 Comments


Bu tatlı kutucuğun içinde ne var biliyor musunuz? Açınca eminim çok hoş bir müzik kutusu! Daha önce bu yazımda size erkek arkadaşımın bana aldığı kedicikli müzik kutusunu anlatmıştım. İnstagramda da paylaşım yapınca "Wooderfull Life(İnstagram)"  bana hediye göndermek istemiş. İlk başta çok şüpheli yaklaştım bu duruma , sonuçta her gün tanımadığınız insanlar size hediye göndermiyor :) 

Bana yukarıda gösterdiğim tatlı kutucuk geldi, içinde o kadar tatlı bir müzik kutusu vardı ki çok hoşuma gitti.

(Resimlerin üstüne tıklayarak onları büyütebilirsiniz)




El yapımı olan bu müzik kutuları eski japon geleneklerini yenilikçi teknikler ile harmanlayarak yeniden oluşturmuş,gerçek ahşap kullanılarak ve büyük kısmı el yapımı olan bu tatlı müzik kutularını hazırlamış. Sayfalarına girseniz, o kadar farklı müzik kutusu var ki eminim herkesin gönlüne göre hoş bir şey bulunabilir.




Bana gelen müzik kutusu ise Tatlı bir kadın. Detayları o kadar hoş işlenmiş ki, kutunun üstündeki çaydanlıktan kadının baş örtüsündeki çiçeklere her şeyi düşünmüşler.

"Aslında aklıma anneannem geliyor bu müzik kutusuna baktıkça. Kaç yaşına geldi hala bir çok gence taş çıkaracak kadar dirençlidir maşallah. Bugünün işini yarına bırakma der. Beş dakikada beşiktaş der her işini hemen hal eder ne bulaşık bırakır ne dağınıklık. Bize de her zaman öğütler verir işiniz varsa onu hemen yaparsanız sabah sanki başkası yapmış gibi gelir mutlu olursunuz, ama ertelerseniz size o iş daha da zor gelir diye. Tabi bu sözleri sevimli bir ege şivesi ile hayal edin :) Anadolu kadınları bambaşka bence... Bu müzik kutusundaki kadın da azimle çalışıyor sanki ya. hoşuma gidiyor işte"



Kutunun altından kuruyorsunuz müzik kutusunu, sonra kapağı açınca müzik kutusu çalmaya başlıyor. Müzik kutusunun içini görebilmek çok hoşuma gitti , aslında hiç merak etmemiştim içinde ne var diye ( daha doğrusu düşünmemiştim) . Ama böyle bir mekanizmasının olduğunu da hayal etmemiştim açıkçası.




Bana sorarsanız bu müzik kutuları çok sevimli ve bana hediye göndermeleri de çok nazik bir hareketti. Fiyatları biraz pahalı gibi olsa da bence fiyatına değer. Kendi evim olduğuna kedicikli ve bu kadıncağızlı müzik kutusuna çok güzel bir köşe ayıracağım inşallah :)


Siz nasıl buldunuz müzik kutusunu?

2 yorum:

dostlar

Hayvan Deneyleri Protestosu - Lush

12:11:00 aylin 4 Comments

Jacqueline Traide'i zorla laboratuvara sürükleyip cihazlara bağladılar. Bilim adamları canını yakan kremler sürdü, gözüne ne olduğu belirsiz damlalar damlattı ve zorla değişik besinler yedirdi. Bu genç kadın 10 saat boyunca çeşitli işkenceler maruz kaldı. Ve bu işkenceler yapılırken alışveriş için sokaklarda dolaşan yüzlerce insan seyretti ve hayret etti. 



10 saat boyunca seyirciler önünde Jacquelin'e hayvanların üzerinde yapılan deneyler yapıldı 


Elektronik klipsleri bağlamak için kafası tıraş edildi - tıpkı ayvanların tıraş edildiği gibi


Burada bazı besinlerin hayvanlar üzerindeki etkisinin anlaşılması için Jacquelin'e zorla besin yediriliyor ve değerler ölçülüyor 
Belki de bizim makyaj temizleyicilerin gözler üzerindeki etki araştırılıyordu şu an, ya da diş macunlarımızın?


Cildimize kullandığımız ürünler masum mu acaba?


Peki amaç neydi? 
Lush adlı marka, hayvanlar üzerinde deneylerin hayvanlar için ne kadar acı verici olduğunu göstermek ve bu deneyleri protesto etmek istedi. Göz göremeyince gönül katlanırmış ya, aslında bizimkisi de o misal. Hani uzaklarda bir ses her zaman hayvan deneylerinde hayvanlara ne kadar acı çektirildiği ve her yıl binlerce hayvanın ödlüğünü fısıldıyor bizlere, ama aslında bu bize masal gibi geliyor değil mi? 


Bu videoyu izledikten sonra biraz araştırma yapayım dedim ve bu hayvan deneylerinin de aslında çok güvenilir olmadığını öğrendim. Çoğu ünlü marka sırf Çin Piyasasına girmek için hayvan deneylerine başlıyor Çünkü Çinin çok çok büyük bir tüketici sayısı var ve tüketici demek para demek sonuçta hepsi ticari amaç güden şirketler. Çin'in neden böyle bir zorunluluğu var bilemiyorum ama aslında bu hayvan deneyler bir ürünün güvenirliliğini araştırmanın neredeyse en ucuz yolu gibi görünüyor. ucuz olması güvenilir olduğu anlamına gelmiyor ne yazık ki, çünkü hayvan hücreleri ve insan hücreleri çok farklı ve bir tavşanın cildine iyi gelen, hasar vermeyen bir kremin insan cildine iyi geleceği anlamına gelmiyor, ya da tam tersi. 

En basit bir örnek vermem gerekirse biz insanların çoğu acil durumda kurtarıcısı olan "aspirin", bir kedi yanlışlıkla yuttuğunda o kediyi ölüm noktasına kadar getirebiliyor. Tabii ki bu işin uzmanı değilim ama normal bir insan gözüyle baktığımızda bu hayvan deneylerin de aşırı bir faydasının olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar aspirin konusundan örnek vermiş olsam da ilaç sektörüne çok laf söylemek istemiyorum çünkü gerçekten önemli, ama farelerde faydası olan kanser ilaçlarının insanlara hiç fayda sağlamadığı gibi başarısız deneyleri de unutmamak lazım. 



Bu video ve bu resimler varken aslında "hayvan deneyleri"nin ciddiye alınması gereken bir konu olduğunu fark etmişsinizdir umarım. Bundan sonra ben de daha duyarlı olmak ve bu konuyu detaylıca araştırmak istiyorum. gerçekten hayvanlar üzerindeki deneyler gerekli mi? Bu deneyleri yapmaya hakkımız var mı? Peki bu deneylere alternatif ne olabilir bunu da düşünmek ve insan sağlığını da tehlikeye atmamak gerekiyor. Aslında bu gerçekten ayrıntılı araştırılması ve duyarlı olunması gerekilen bir konu. Bundan sonra daha dikkatli olacağım ve araştırmalarımı sürdüreceğim, umarım bu yolda bana eşlik edersiniz. 



Sizin hiç hayvanlar üzerinde deney yapmayan kozmetik markaları hakkında bilginiz var mı?

4 yorum: