dostlar,
Sesimi duyurabilmeyi dilerdim.
İsyan etmiyorum, ben isyan etmem ki , bilmem isyan etmeyi.
Tek bildiğim üç gündür sol tarafımda yattığım, sol kalçamın kırık, sağ
bacağımın çıkık olması ve çok canımın yanıyor olması. Sadece yatmak nasıl bir
duygu bilir misiniz? Üç gündür sadece yatıyorum, ayağa kalkmak istesem de
kalkamıyorum çünkü bacağım tutmuyor canım yanıyor, tuvaletimi yapmak gibi basit
bir ihtiyacımı karşılamak o kadar yoruyor ve canımı yakıyor ki. Acı çekmeden
tuvalete çıkabildiğinize, ayakta durabildiğinize ve yemek yemek için başkalarına
muhtaç olmadığınıza şükretmelisiniz bence. Ama etmiyorsunuz değil mi? Çünkü her
zaman gözünüz başka şeylerde, asla kıymetini bilemiyoruz sahip olduklarımızın
değil mi? Yürümeyi özledim, kimseye muhtaç olmadan ayağa kalkmayı özledim.
Peki bu hale nasıl mı geldim? Yaz sıcağından bütün gün
uyuyorum , o kadar yoruyor ki sıcaklar beni, en güzeli uyumak geliyor bana,
haliyle geceleri uyku tutmuyor beni. Evdekiler ne kadar evden çıkmamamı istese
de canım sıkılıyor geceleri, dolaşmaya çıkıyorum ben de, bazen arkadaşlarımla,
bazen ise gecenin karanlığında dünyayı tek başıma keşfediyorum işte. O gece
yanımda birisi var mıydı hatırlamıyorum, ama yollar tenhaydı, araba yoktu hiç,
tenha olmasa araba olsa o kadar uzaklara gitmem ben korkarım çünkü arabalardan.
İlk defa bu kadar uzaklara gittim, çok eğlendiğim de yalan değil. Ama artık eve
dönmek istedim , içim sıkıldı bilmiyorum, saat de iki buçuk civarıydı zaten
evdekiler merak etmiştir beni bir görüneyim en azından sonra tekrar çıkarım
diye düşündüm. Zaten alışkınlar benim öyle görünüp tekrar gezmeye çıkmama.
Yolun karşı tarafına geçiyordum ama birdenbire arkamdan beni bir şey vurdu,
fırladım yanağımı kaldırım taşına çarptım. Tek hissettiğim feci bir acı.
Bakamadım bile bana neyin çarptığını, zaten vurdu geçti bakmadı bile
arkasına...
Saat gece iki buçuk, ben yol kenarındayım, sağ dişlerim
kırıldı, o önemli değil de, bacaklarım tutmuyor ayağa kalkamıyorum. Kimse yok,
tek başımayım. Saatler geçiyor ama kimse gelmiyor yardımıma, hala ayağa
kalkamıyorum yol kenarında yatıyorum sabah oldu yanımdan arabalar geçiyor beni
çiğneyecek diye korkuyorum ayağa kalkmaya çalışıyorum kalkamıyorum, yoldan
gelen geçenler beni görüyor ama kimse yardım etmiyorum ben acı içinde
kıvranmaya devam ediyorum.
Gözümü açtığımda oraya nasıl geldim bilmiyorum ama yol
kenarında değilim en azından artık, kaldırımdaki bir ağacın altındayım. Birisi
bana yardım mı etti yoksa kendim sürüklenerek mi oraya geldim bilmiyorum ama
saatler geçti neredeyse akşam oldu, geceden beri yatıyorum kimse yardım etmiyor
bana. Son gücümle ayağa kalkmaya çalışıyorum kalkamıyorum, bir ses duyuyorum
“Ne oldu sana kim yaptı bunu?” diye ağlamaklı telaşlı bir ses, başımı bir
kaldırdım evden biri. Cevap verdim ona beni lütfen götür burada bütün gün
sıcakta acıktım susadım canım yanıyor, yanımdan geçip gidiyorlar korkuyorum
dedim, beni anlayıp anlamadığını bilmiyorum ama hemen kucağına aldı ağlayarak.
Bilmiyordu ki canımı yaktığını direndim canım yanıyor dedim anlamadı , dikkatli
olmaya çalışıyor ama bir an önce de eve götürmek istiyor beni, baktım evin
yolundayız artık direnmedim eve geleyim de canım yansın varsın.
Evde hemen yatırdılar beni, annem beni Aylin'in kucağında
görünce hemen koştu Aylin'in arkasından.Sonra Merve geldi , ağladı Merve ne
olmuş sana diye. Aylin beni gördüğünden beri ağlıyordu zaten. Bu kadar mı kötü
görünüyordum bilmiyorum, ben de onlarla beraber ağladım canım yanıyor diye
inledim defalarca . Annem ağzıma zorla su dökmeye çalışıyor ama dilim damağım o
kadar kurudu ki artık yutkunamıyordum. Parmağıyla ağzımı damağımı biraz
ıslattıktan sonra içmeye başladım. Şükrettim sonunda su vardı , yazın en sıcak
gününde bütün gün asfaltın sıcağında yatmak beni çok yormuştu. Ama sonunda
evdeydim ya, artık beni koruyacaklarını benim için ellerinden geleni
yapacaklarını biliyordum.
Ertesi gün şehir merkezine götürdüler beni hastahaneye. Röntgen
çekildi, canım yandı iğne vuruldum belki iç kanamam vardır diye. Ama Aylin ve
annem yanımda olduğundan güvendim ve ses çıkarmadım. Röntgen sonuçları pek iç
acıcı değildi. Sol kalçam kırık, sağ bacağım çıkıktı. Bu kırık zamanla
iyileşirmiş de, çıkık için cerrahi müdahale lazım. Onu da anca Aydın, Afyon
gibi cerrahilerde yapabiliyorlarmış. Bir de 1.500 Lira ameliyat ücreti
istiyorlarmış. Ama ben kediyim, benim param yok ki? Benim verebileceğim tek şey
biraz mutluluk, bazen sakar hareketlerimle güldürürüm, bazen gelir sırnaşır
mayışırım, hayatınıza neşe katarım beni severseniz ben de sizi severim,
kıymetinizi bilirim, verebileceğim tek şey bu. Benim can’ım hem bu kadar pahalı
hem de bu kadar ucuz muymuş yani siz insanlar için?
Şu an kritik 72 saati geçtim, eğer iç kanamam durmamış
olsaydı size bu yaşadıklarımı anlatıyor olamazdım. Bu arada bana çarpanlar da
16-17 yaşında meyhaneden çıkan yeni yetişen kendini erkekten sayan çoluk
çocukmuş. Aylin’in kuzeninin arkadaşları geçen gün anlatmış da kediye
çarptıklarını, oradan biliyoruz yani.
Siz beni konuşamıyor diye canım yanmıyor sanmayın. Bakın
benim hayatım mahvoldu, ameliyat parası ödeyemeyeceğim için hayatımın sonuna
kadar çıkık bir ayakla yaşamak zorunda kalacağım, ne zaman ayağa kalkmak
istesem canım yanacak, çok titiz bir hayvan olduğumdan yattığım yere tuvaletimi
yapamıyorum, ayağa her kalkmaya çalıştığımda geri düşünüyorum sahiplerim benim
halimi gördükçe onların da içi gidiyor. Allah'tan sahiplerim var, evde bakılan
bir kediyim de önüme geliyor yemeklerim, et suyu ile yoğurt ile ve vitaminler
ile besleniyorum. Peki ya her gün araba çarpan ve acı çeke çeke ölen
kardeşlerime ne olacak? Lütfen dikkatli kullanın arabalarınızı, çoluk çocuğa
vermeyin, sarhoş araba kullanmayın, sesimizi çıkaramıyoruz dava açamıyoruz diye
bize çarpıp geçmeyin. Benim canım yanıyor, sahiplerimin canı yanıyor.
Anlatamıyorum ki derdimi de! Birazcık vicdanınız varsa, bir kediye bir köpeğe
çarptığınızda alın veterinere götürün. Üç beş lira cebinizden çıkacak diye
korkmayın, hatta eğer çarpma anında fotoğraf çeker tutanak tutarsanız bizim
veteriner masrafımızı arabanızın sigortası bile karşılıyor! Lütfen, canım çok
yanıyor, derdimi paylaşamıyorum, sahiplerim çaresiz. Dikkatli sürün,
çevrenizdekileri bilinçlendirin, bana çok dua edin sahiplerim bir çaresini
bulsunlar, Siz de sağlığınıza şükredin!
Umarım hemen iyileşir :( çok üzücü
YanıtlaSilAğlattın beni! Hiç birşey o kedinin şirinliğini yok edemez ama ona zarar veren insanlar çirkinlikten kurtulamaz! Umarım sağlığına kavuşur :(
YanıtlaSilAyy çok geçmiş olsun. Allah'ın izniyle tez zamanda sağlığına kavuşur inş.
YanıtlaSil